Sayfalar

1 Haziran 2015 Pazartesi

500 Bin Firmaya Uyarı Mektubu Gönderildi

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'ndan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeyen 500.000 firmaya uyarı mektubu gönderildi. Bu uyarı mektubunu dikkate almayan firmalar denetlendiğinde geriye doğru cezai işlem yapılacak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 30.04.2014 tarihinde Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimlerine (OSGB) yönelik yapılan bilgilendirme toplantısında İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun uygulanmasına yönelik bilgiler verildi. Bu toplantıda yapılan açıklamaya göre yükümlülüklerini yerine getirmeyen işyerlerine 01.01.2014 tarihinden önce uyarı mektupları gönderilerek, denetimler sıklaştırıldı.
500 İş Müfettişi Denetim Yapıyor
Türkiye genelinde 500 İş Müfettişince yürütülen denetimlerin aralıksız devam edeceğinin açıklandığı toplantıda, iş kazası yaşanan yerlerdeki denetimlere daha çok ağırlık verileceği ifade edildi. Umarım açıklamalarda yer alan tespitler ve alınan kararlar hayata geçer. Çünkü iş sağlığı ve güvenliği alanında ciddi gelgitler yaşanıyor.
İş sağlığı ve güvenliğinde yaşanan sorunların giderilmesinin en önemli yollarında biri eğitim, diğeri de denetimdir. Reform olarak getirilen kanunun uygulanmasına yönelik erteleme ve değişiklikler maalesef kanunun uygulanmasını olumsuz etkiledi. 500.000 firmaya gönderilen uyarı mektubunun açık anlamı, kanunu uygulama eğiliminin zayıflığıdır.
Kanundan kaçış eğiliminin bu kadar yüksek olmasına karşın denetleyici sayısı 500 iş müfettişiyle sınırlı. Sadece kanuna uymayan ve uyarı alan bu işyerlerini esas aldığımızda her iş müfettişine 1000 firma düşüyor. Bu sonuç da fiili denetimlerin zorluğunu ortaya çıkarmakta.
Mevcut şartlarda etkin denetimin yapılamayacağı bir gerçek. Ancak denetimi daha etkin uygulamanın yolları var. Örneğin İSG-Katip sisteminde yapılacak tespitler doğrultusunda işyeri uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli çalıştırmak üzere sözleşme yapmamış işverenlere yönelik cezai işlem yapılabilir, itiraz söz konusu olduğunda işyerleri denetime alınabilir ve itirazlar incelenerek karar verilebilir.
OSGB'ler de Denetleniyor
OSGB'ler yılda iki kez denetlenecek. İş sağlığı ve güvenliği gibi hayati öneme sahip alanda faaliyette bulunan OSGB'lerin denetlenmesi en az işyeri denetimleri kadar önemli. Çünkü bu denetimler yapılmadığında İSG-Katip sisteminde görünen ancak fiili olarak hizmet verilmeyen, art niyetli insanların haksız kazanç elde ettiği, çalışanların ve işverenlerin mağdur edildiği bir sistem doğar. Kirli rekabet olarak gördüğüm bu gayri insani ticari faaliyetlerin denetlenmesi ve kurallara uymayan şirketlerin faaliyetlerinin durdurulması gerekiyor.
Uygulamada karşılaşılan sorunlardan biri uzman personelin görevlendirilmesinde yaşanıyor. OSGB'ler sözleşme imzaladıkları işyerlerinde işyeri hekimi, uzmanı ve diğer sağlık personelini İSG-Katip sisteminde görevlendirmesi, işverenlerin de bu görevlendirmeleri onaylaması gerekiyor. Oysa bazı OSGB'ler işyerleriyle sözleşme yapıp, İSG-Katip sisteminde yapmış oldukları görevlendirmeleri, işverenlere onaylatmıyorlar ve böylece en fazla 217 saat çalışma süresi olan uzman, doktor ve diğer sağlık personelini daha uzun süre çalışıyor gösterebiliyorlar. Bu yüzden işverenler sözleşme yapmalarına rağmen iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüğünü yerine getirmiş ve hizmeti başlatmış sayılmaz.
Bu tür art niyetli uygulamaları önlemek için işverenden onay bekleyen işyerlerinde OSGB'lerin fiili hizmet veremeyeceği, vermesi halinde cezai işlem uygulanacağına karar verildi. Bunun için mevzuata bir süre konulması gerekiyor. Sanırım 15 günlük süre işverenin onayı için yeterli olacak. Aksi taktirde mevzuattan kaynaklanan bu açık nedeniyle işverenler sözleşme imzalamalarına rağmen mağdur duruma düşecekler.
Kopyalanarak Hazırlanmış Risk Analizleri Geçersiz Kabul Edilecek
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 10 maddesi gereğince işverenler, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmakla yükümlü.
İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan faktörlerin tespiti, tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması iş sağlığı ve güvenliğinin en önemli adımlarında biri. Buna rağmen risk analizi yeterince önem verilerek, gerekli incelemeler yapılarak raporlar hazırlanmıyor. Örnek risk raporları kopyalanmakta ve kazalara davetiye çıkarılmaktadır.
Bu sektörde yaşanan rekabet nedeniyle OSGB'ler neredeyse ücretsiz hizmet olarak gösterdikleri risk analizlerini ya gerçekte uzman olmayanlara yaptırmakta ya da yeterince fiili inceleme yapmadan örnek raporları kopyalayarak analiz raporları oluşturmakta.
İşverenler maliyeti düşürmek için düşük OSGB tekliflerini tercih etmekte ancak iyi incelemedikleri teklifler nedeniyle mağdur olma riskiyle karşı karşıya kalmakta. Çünkü her hizmetin bir maliyeti olduğu gerçeğini unutmamak gerekiyor. Gerçek maliyetin altındaki her hizmet problem doğurur. Bu nedenle bir iş güvenliği uzmanının veya işyeri hekiminin ücretini dikkate almadan kabul edilen teklifler işverenlerin mağduriyetine yol açar.
Bakanlık müfettişlerince yapılan denetlemelerde risk değerlendirmelerinin kopyalanarak yapıldığı sonucuna varılırsa, risk analizleri kabul edilmeyecek. Bundan dolayı hem kazaları önlemek hem de cezai müeyyidelerle karşılaşmamak için risk analizlerini ciddiye almak, raporların gerçeği yansıtmasına azami gayret göstermek gerekiyor.