Sayfalar

1 Haziran 2015 Pazartesi

6331 Sayılı İş Güvenliği Kanunu



Kanun Kitapçığı İçin Linke Tıklayınız...

http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/ShowProperty/WLP%20Repository/csgb/dosyalar/kitap/kitap03_6331

İşverenlere Devlet Desteği Yürürlüğe Girdi

Küçük işyerlerinin iş sağlığı ve güvenliğinden doğacak ek maliyetlerini azalmak amacıyla hazırlanan yönetmelik, resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereğince 10'dan az işçisi olan işverenlere devletin vereceği destek 1 Ocak 2014 tarihi itibariyle uygulanacak.
Destekten 1-9 arası işçi çalıştıran tehlikeli ve çok tehlikeli işyerleri yararlanacak
İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerince desteklenmesi gereken işyerlerinin işçi sayısı belirlenirken;
-İşverenin Türkiye genelinde tehlikeli ve çok tehlikeli işyerlerinde çalıştırdığı sigortalı işçiler esas alınacak,
-İşverenden iş alan alt işverenlerce çalıştırılan sigortalılar toplam çalışan sayısına dahil edilecek,
- İşyerinde çeşitli nedenlerle ay içinde çalışması bulunmayan ve ücret ödenmeyen sigortalılar toplam çalışan sayısına dahil edilecek,
--Ay içinde işe giren veya işten çıkan sigortalılar da sigortalı sayısına dahil edilecek.
-Her bir ayda Kuruma verilmiş asıl ve ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısından, iptal nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısı düşülür.
İşçi Sayısında Kimler Dikkate Alınmaz
İşyerinde bulunan aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler çalışan sayısının tespitinde dikkate alınmaz. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere iş sözleşmesiyle çalışanlar işçi sayısında hesaba katılacak.
Destek Miktarı Tehlike Derecesine ve İşçi Sayısına Göre Belirlenecek
İşyerinin tehlike sınıfı ve Kuruma bildirilen sigortalı sayısı ile sigortalıların çalıştıkları gün sayısı esas alınarak her bir işyeri için ayrı ayrı destek miktarı belirlenecek.
İşverenlerin birden fazla işyeri var ise ve o işyerlerinde çalışanların toplam sayısı 10'dan az ise her işyeri için destek miktarı belirlenecek. Mesela işverenin bir işyerinde 5 işçi, diğer işyerinde 4 işçi çalışıyorsa her iki işyeri için destek alabilecek. Bu işyerlerinin tehlike sınıfı farklı ise işyeri hangi tehlike sınıfına giriyorsa destek miktarı ona göre belirlenecek.
Tehlikeli işyerleri için destek miktarı sigortalıların prime esas kazanç alt sınırının günlük tutarının %1,4 ‘ü, çok tehlikeli işyerleri için bu oran %1,6'olacak.
2014'ün ilk altı ayında tehlikeli işyerlerindeki bir işçi için verilecek destek miktarı aylık 14.99 TL, çok tehlikeli işyerlerinde çalışanlar için aylık 17.13 TL. olacak.
2014'ün ikinci altı ayında tehlikeli işyerlerinde çalışan bir işçi için verilecek destek miktarı aylık 15.87 TL.,çok tehlikeli işyerlerinde çalışanlar için aylık 18.14 TL. olacak.
Destek miktarını işçi sayısına göre hesaplamak isteyen işverenler, aylık olarak bir işçi için belirlenen destek miktarı ile işçi sayısını çarparak toplam miktarı elde edebilirler. Mesela bir işverenin 9 işçisi var ise ve bu işçiler çok tehlikeli işyerinde çalışıyorsa (17.13 X 9 =154.17) birinci altı ayda aylık 154.17 TL. destek alacak.
Aylık çalışması az olan işçiler için destek miktarı, sigortalıların prime esas kazanç alt sınırının günlük tutarı üzerinden yapılacak hesaplama ile belirlenecek. Ay içerisindeki çalışma süresi kaç gün ise o kadar destek verilecek.
Destekler üçer aylık dönemler halinde hesaplanacak
Yönetmeliğin taslak aşamasında altı aylık hesaplama dönemi belirlenmişti ve bu sürenin uzun olduğunu gündeme getirerek, üçer aylık hesaplama döneminin esas alınması gerektiğini iki hafta önceki yazımda açıklamıştım.
Yayımlanan yönetmelikte üçer aylık hesaplama döneminin esas alınması isabetli olmuştur. Buna göre üçer aylık dönemler halinde hesaplanan destek miktarı dönem sonundaki ikinci ayın sonunda işverene ödenecek. Ancak işverenlerin ödenmemiş prim ve prime ilişkin borcunun bulunması halinde, destek tutarları bu borca mahsup edilecek.
Kayıtdışı İşçi Çalıştıranlar Destekten Yararlanamayacak
Çalıştırdıkları işçileri SGK'ya bildirmedikleri tespit edilen işverenler, tespitin yapıldığı ayı takip eden aydan başlamak kaydı ile sağlanan destekten üç yıl süreyle faydalanamaz. Kayıt dışı çalışanın işe başladığı aydan itibaren yapılan ödemeler Kurumca yasal faizi ile birliktegeri alınacak.
Birden fazla işyeri bulunan işverenlere ait işyerlerinde kayıt dışı çalışanın bulunması halinde, gerek tespitin yapıldığı işyeri için, gerekse diğer işyerleri için kayıt dışı çalışanın işe başladığı aydan itibaren yapılan ödemeler Kurumca yasal faizi ile birlikte geri alınır ve söz konusuişverenler tespitin yapıldığı ayı takip eden aydan başlamak kaydı ile sağlanan destekten üç yıl boyunca yararlanamayacak.
Yasalara uygun işçi çalıştıranları ödüllendiren bu yönetmelik, bir yönüyle küçük işyerlerini korurken, diğer yandan sistemden kaçanları da cezalandırmaktadır.
Küçük işyerlerinin daha sağlıklı ve güvenli şartlarda üretim yapmasını sağlamak üzere hazırlanan yönetmelik, işverenlerin yükünü azaltacağı gibi işyerlerinin yasal zeminde üretim yapmasına da katkı sunacak.

İş Sağlığı Ve Güvenliğinde Ceza Yağmuru

İşyerlerinde yaşanan iş kazası ve meslek hastalıklarının ortaya çıkardığı kayıpların ne kadar yüksek olduğu, hangi acıların yaşandığı biliniyor.
Ancak can ve mal kaybı çok yüksek olmasına rağmen ders çıkarmak, önleyici tedbir almak hususlarında maalesef beklenen düzeyde iyileşme sağlanamıyor.
Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nda cezai yaptırımların ağır olduğunu, gerekli tedbirler alınmadığında daha büyük bedeller ve cezalar ödeneceğini daha önceki yazılarımda açıklamıştım. İstanbul'da yapılan denetimler etkisini göstermeye, cezalar da uygulanmaya başlandı. İş müfettişlerince gerçekleştirilen teftişlerde işyerlerindeki eksiklikler ve kanuna aykırılıklar tespit ediliyor, işyeri yetkililerine rapor halinde sunulup, eksiklerin giderilmesi isteniyor. Bu eksilikler verilen sürede giderilmediği taktirde ise cezalar uygulanıyor.
Sorumluluklarını Yerine Getirmeyen İşverene 35.574 TL. İdari Para Cezası Verildi
İş müfettişlerince İstanbul'da programlı teftiş kapsamında yapılan denetimler sonucunda bir işyerinde uygulanan cezai yaptırım diğer işverenlere uyarı niteliğinde. Çünkü Eylül 2013 tarihinde işyerinde denetim yapılarak eksiklikler ve kanuna aykırılıklar tespit edilerek, işverene bildirildi, düzeltilmesi talep edildi. Bu talebi dikkate almayan işverene Şubat 2014 tarihinde 35.574 TL. idari para cezası kesildi.
İşçilere, İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi Vermemek Suç
Yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen işverene kesilen idari para cezasının neden verildiği raporda tek tek izah ediliyor. Rapora göre işyerinde çalışan işçilere iş sağlığı ve güvenliği eğitimi yaptırılmadığı tespit edilmiş ve 27 işçinin çalıştığı işyerinde eğitim verme sorumluluğunu yerine getirmeyen işverene 27 x 1078=29.206 TL. idari para cezası kesildi. Ayrıca İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği, İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği, İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik İşlemlerine İlişkin Yönetmelik, İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği'ne ilişkin alınması gereken altı tedbirin alınmadığı tespit edilerek, her noksanlık için 1078 TL. olmak 6.468TL. ceza verilmiş. Bu cezaların toplamı olan 35.574 TL.'lik idari para cezasını ödemek üzere rapor tanzim edilerek, işverene tebliği edilmiş.
İdari Para Cezalarına İşverenlerin 15 gün İçinde İtiraz Hakkı Var
İdari para cezalarına tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'na göre işverenlerin itiraz hakkı var. Bu konudaki itirazlar Sulh Ceza Mahkemelerine yapılabiliyor, ancak mahkemeye itiraz etmek cezaların takip ve tahsilini durdurmuyor. 15 gün içerisinde itiraz edilmeyen cezalar kesinleşiyor.
Cezaların kesinleşmesinden önce yani 15 gün içerisinde cezasını peşin ödemek isteyenler cezalarının dörtte üçünü ödeyerek bu yükümlülükten kurtulabiliyorlar. Ayrıca idari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde müracaat edenler cezalarını taksitlendirebiliyorlar. Zamanında müracaat eden işverenler cezalarını bir yıl içinde dört eşit taksit halinde ödeme imkanına sahip. Ancak taksitleri zamanında ve tam olarak ödemeyenler idari para cezasının kalan kısmını toptan ödemek zorunda. Ödemelerin yapılmaması halinde icra takibi yapılarak ceza tahsil ediliyor.

500 Bin Firmaya Uyarı Mektubu Gönderildi

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'ndan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeyen 500.000 firmaya uyarı mektubu gönderildi. Bu uyarı mektubunu dikkate almayan firmalar denetlendiğinde geriye doğru cezai işlem yapılacak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 30.04.2014 tarihinde Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimlerine (OSGB) yönelik yapılan bilgilendirme toplantısında İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun uygulanmasına yönelik bilgiler verildi. Bu toplantıda yapılan açıklamaya göre yükümlülüklerini yerine getirmeyen işyerlerine 01.01.2014 tarihinden önce uyarı mektupları gönderilerek, denetimler sıklaştırıldı.
500 İş Müfettişi Denetim Yapıyor
Türkiye genelinde 500 İş Müfettişince yürütülen denetimlerin aralıksız devam edeceğinin açıklandığı toplantıda, iş kazası yaşanan yerlerdeki denetimlere daha çok ağırlık verileceği ifade edildi. Umarım açıklamalarda yer alan tespitler ve alınan kararlar hayata geçer. Çünkü iş sağlığı ve güvenliği alanında ciddi gelgitler yaşanıyor.
İş sağlığı ve güvenliğinde yaşanan sorunların giderilmesinin en önemli yollarında biri eğitim, diğeri de denetimdir. Reform olarak getirilen kanunun uygulanmasına yönelik erteleme ve değişiklikler maalesef kanunun uygulanmasını olumsuz etkiledi. 500.000 firmaya gönderilen uyarı mektubunun açık anlamı, kanunu uygulama eğiliminin zayıflığıdır.
Kanundan kaçış eğiliminin bu kadar yüksek olmasına karşın denetleyici sayısı 500 iş müfettişiyle sınırlı. Sadece kanuna uymayan ve uyarı alan bu işyerlerini esas aldığımızda her iş müfettişine 1000 firma düşüyor. Bu sonuç da fiili denetimlerin zorluğunu ortaya çıkarmakta.
Mevcut şartlarda etkin denetimin yapılamayacağı bir gerçek. Ancak denetimi daha etkin uygulamanın yolları var. Örneğin İSG-Katip sisteminde yapılacak tespitler doğrultusunda işyeri uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli çalıştırmak üzere sözleşme yapmamış işverenlere yönelik cezai işlem yapılabilir, itiraz söz konusu olduğunda işyerleri denetime alınabilir ve itirazlar incelenerek karar verilebilir.
OSGB'ler de Denetleniyor
OSGB'ler yılda iki kez denetlenecek. İş sağlığı ve güvenliği gibi hayati öneme sahip alanda faaliyette bulunan OSGB'lerin denetlenmesi en az işyeri denetimleri kadar önemli. Çünkü bu denetimler yapılmadığında İSG-Katip sisteminde görünen ancak fiili olarak hizmet verilmeyen, art niyetli insanların haksız kazanç elde ettiği, çalışanların ve işverenlerin mağdur edildiği bir sistem doğar. Kirli rekabet olarak gördüğüm bu gayri insani ticari faaliyetlerin denetlenmesi ve kurallara uymayan şirketlerin faaliyetlerinin durdurulması gerekiyor.
Uygulamada karşılaşılan sorunlardan biri uzman personelin görevlendirilmesinde yaşanıyor. OSGB'ler sözleşme imzaladıkları işyerlerinde işyeri hekimi, uzmanı ve diğer sağlık personelini İSG-Katip sisteminde görevlendirmesi, işverenlerin de bu görevlendirmeleri onaylaması gerekiyor. Oysa bazı OSGB'ler işyerleriyle sözleşme yapıp, İSG-Katip sisteminde yapmış oldukları görevlendirmeleri, işverenlere onaylatmıyorlar ve böylece en fazla 217 saat çalışma süresi olan uzman, doktor ve diğer sağlık personelini daha uzun süre çalışıyor gösterebiliyorlar. Bu yüzden işverenler sözleşme yapmalarına rağmen iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüğünü yerine getirmiş ve hizmeti başlatmış sayılmaz.
Bu tür art niyetli uygulamaları önlemek için işverenden onay bekleyen işyerlerinde OSGB'lerin fiili hizmet veremeyeceği, vermesi halinde cezai işlem uygulanacağına karar verildi. Bunun için mevzuata bir süre konulması gerekiyor. Sanırım 15 günlük süre işverenin onayı için yeterli olacak. Aksi taktirde mevzuattan kaynaklanan bu açık nedeniyle işverenler sözleşme imzalamalarına rağmen mağdur duruma düşecekler.
Kopyalanarak Hazırlanmış Risk Analizleri Geçersiz Kabul Edilecek
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 10 maddesi gereğince işverenler, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmakla yükümlü.
İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan faktörlerin tespiti, tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması iş sağlığı ve güvenliğinin en önemli adımlarında biri. Buna rağmen risk analizi yeterince önem verilerek, gerekli incelemeler yapılarak raporlar hazırlanmıyor. Örnek risk raporları kopyalanmakta ve kazalara davetiye çıkarılmaktadır.
Bu sektörde yaşanan rekabet nedeniyle OSGB'ler neredeyse ücretsiz hizmet olarak gösterdikleri risk analizlerini ya gerçekte uzman olmayanlara yaptırmakta ya da yeterince fiili inceleme yapmadan örnek raporları kopyalayarak analiz raporları oluşturmakta.
İşverenler maliyeti düşürmek için düşük OSGB tekliflerini tercih etmekte ancak iyi incelemedikleri teklifler nedeniyle mağdur olma riskiyle karşı karşıya kalmakta. Çünkü her hizmetin bir maliyeti olduğu gerçeğini unutmamak gerekiyor. Gerçek maliyetin altındaki her hizmet problem doğurur. Bu nedenle bir iş güvenliği uzmanının veya işyeri hekiminin ücretini dikkate almadan kabul edilen teklifler işverenlerin mağduriyetine yol açar.
Bakanlık müfettişlerince yapılan denetlemelerde risk değerlendirmelerinin kopyalanarak yapıldığı sonucuna varılırsa, risk analizleri kabul edilmeyecek. Bundan dolayı hem kazaları önlemek hem de cezai müeyyidelerle karşılaşmamak için risk analizlerini ciddiye almak, raporların gerçeği yansıtmasına azami gayret göstermek gerekiyor.